Aytmatov’un kaleminden masallar, düşler, efsaneler
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde… Böyle başlayan bir hikâye hemen hemen hepimizi heyecanlandırır. Çünkü hangi maceraya konuk olacağımızı düşünmeye başlar ve hayaller kurarız. Masallar ve efsaneler toplumların kültürel kimliklerinin ayrılmaz birer parçasıdır. Hatta çoğu toplum varoluşunu efsanelere dayandırır. Masallar, efsaneler, türküler ve ninniler vesilesiyle yaşadığımız toplum ve çevre ile ortaklık kurarız; tüm bunlar içine doğduğumuz topluma olan aidiyet duygumuzu pekiştirmekte adeta bir katalizör görevi görür. Bu masallar ve efsaneler asırlar boyu kulaktan kulağa yayılarak günümüze ulaşır. Çoğumuz büyükannelerimizden büyükbabalarımızdan dinlediğimiz masallar, ninniler, türküler ve efsanevi hikâyelerle büyürüz. Hayal gücü mahsulü bu hikâyeler bir başkasının hayallerinin gelişimine katılır, onun düşleminde büyür.
İşte Cengiz Aytmatov’un güzel hikâyelerinin ve onların evrenselleşmesinin sırrı da belki küçükken dinlediği bu hikâyelerden kaynaklıdır. Çünkü Aytmatov anadilini çok iyi bilen ve onu bir o kadar ustaca kullanan bir yazardır. Anadilin iyi öğrenilmesinin tohumları da çocukluğunda atılır. Aytmatov, dünyaya geldiği Kırgızistan’ın Şeker Köyü’nde dinlediği türküler, ninniler, masallar ve efsaneler ile büyür. Büyükannesi Ayimkan’ın gittiği her yere Cengiz de eşlik eder. Böylece Cengiz Aytmatov, yeni doğmuş bir bebeğe yapılan kutlama töreninden, düğünlere ve cenaze törenlerine birebir şahit olur, orada söylenen türküleri, masalları ve efsaneleri duyarak yetişir. Kendisi de bu durumun ona anadil sevgisini aşıladığını söyler.
Neticede Aytmatov, yazarlık hayatı boyunca çeşitli masallar ve efsaneler kaleme almış ve bunları romanlarında da kullanmış usta bir yazardır. Ketebe Yayınları etiketiyle yayımlanan Masallar ve Efsaneler kitabında Cengiz Aytmatov, doğaüstü olayları kendine has bir üslupla bizlere anlatıyor. Kitapta Aytmatov’un kült romanlarında da geçen masallar, efsaneler mevcut. Beyaz Gemi romanında bahsi geçen masaldan Parmak Çocuk’un nasihat dinlemez hallerine ve akabinde verdiği mücadeleye; genç avcının hırsının kurbanı olmasına, küçük kız Gabi’nin yaşadığı talihsizlik sonrası Şirin ve Eldar’ın yardımlarıyla ailesine kavuşma serüvenine dek pek çok hikâye yer alıyor kitapta.
Sayfaları her çevirdiğimizde heyecan dolu başka bir serüvene konuk oluyoruz. Her masal için oluşturulan illüstrasyonlar da bu heyecana katkıda bulunuyor. Kitap Cengiz Aytmatov’un eşi Maria Aytmatov’un önsözü ile başlıyor. Toplam sekiz masaldan oluşan kitap Fatma Arıkan ve Serdar Arıkan tarafından Türkçeye çevrilmiş. Kitabı gördüğümüz an kapağını çevirmek hususunda bizi daha da meraklandıran estetik tasarım ise Harun Tan’a ait. Masallar ve Efsaneler, her yaştan okura hitap eden fantastik bir eser. Herkese keyifli okumalar.