İsim sosyolojisi yahut Nurileşmek


İsme atfedilen önemi insanlık tarihinin başlangıcına kadar götürebiliriz. İlkel toplumlarda isim ile varlık beraber algılanır, isim kişinin bir parçasıdır adeta. Bir şeyin adının olması, onun varlığının delilidir bir anlamda. Destanlardaki ad alma törenlerinde görüyoruz ki insanların yaptıkları işler ve karakterleri, onlara takılacak isimlerde belirleyici. İsim ile kişi arasında bir özdeşleşme söz konusu. Bu hali gözler önüne seren ‘ismiyle müsemma’ tabirini sıkça kullanıyoruz. Kişiliğin oluşmasında, sanki bir telkinmiş gibi yaşamı boyunca tekrar edilen ismin önemi yadsınamaz. Psikanalist Jacques Lacan’a göre isimlendirme konusunda bilinçdışı süreçler işin içine giriyor ve ismi verenin idealleri, beklentileri burada belirleyici bir hal alıyor. Bir nevi kişinin ilerlemesinin istendiği yolda ilk yönlendirmeler yapılmış oluyor. Aynı zamanda ismin toplum nezdindeki konumu da etkili. İsme atfedilen mana, bir etiket görevi üstlenebilir. Hayatın bir yansıması olan romanlarda da isim seçimi okuyucuya pek çok şey söyleyebiliyor.

Erdal Öz’ün Yaralısın kitabında isim ekseninde kategorileşmenin en net örneklerinden birini görüyoruz: Nurileşme.

Erdal Öz, siyasi suçtan hapishaneye düşen bir karakteri ele alıyor. Geriye dönüş tekniğiyle karakterin tutuklanması, işkence görmesi gibi süreçlere şahit olsak da aslında hapishanedeki iki günlük kısa bir kesiti kapsıyor romanın zamanı. Bu iki günlük süreçte diğer tutuklu insanlar hakkında pek çok şey öğreniyoruz. Fakat en dikkat çekici olanı, hepsinin adının aynı olması, Nuri.

‘Nuri’, toplumdan dışlanan, insani değerlerden soyutlanan bu mahkûmlara verilen yeni bir isim olarak değerlendiriliyor. Mahkûmlar arasında isim yoluyla bir özdeşleşme hali, bir aidiyet grubu teşekkül ediyor. Adı belirtilmeyen ana karakterimizin Nurilerden bir farkı var, siyasi suçlu olması. Türlü sebeplerden mahkûm edilen Nuriler adi suçlu sayılırken o siyasi suçlu olarak diğerlerinden ayrışıyor.

"Bak bu koğuşta altmış sekiz kişiyiz. Seni çıkarırsak altmış yedi. Yani altmış yedi Nuri, bir de sen. Sen siyasisin. Ayrısın."

Fakat o, ilk andan itibaren içerdeki tüm Nurilerin kendilerine göre bir düzen sağladıklarını, belirli kurallar edindiklerini ve benzer hareketlerde bulunduklarını görüp onlara ayak uydurması gerektiğini fark ediyor. Su içme tarzından yatak düzenlemeye, bahçede volta atma hızından yere çömelip oturma şekline, ayakkabıyı giyişlerinden tespih sallamalarına kadar Nurilerde ortak olan şeyler var. Bunlara dikkat ediyor, ‘’Onlar gibi olmak değil, onlardan biri olmak.’’. şeklinde ifade ediyor durumu. Aslında onlar gibi olarak onlardan biri oluyor. Önce hareketlerini benimsemeye çalıştığını, tamamen beceremese de Nuriler gibi davrandığını görüyoruz. Ardından kendisi de Nurileşmeye başlayıp başlamadığını sorguluyor.

Burada dikkat çekici durumlardan biri karakterin işkencecileri de kafasında bir kategoriye oturtması: Hiçbir çıkarı olmadığı halde, en ufak bir acıma duygusu barındırmadan ölümcül işkenceler yapan merhametsiz insan grubu. İşkence çektiği sırada bile onlardan biri olmamanın gururunu yaşıyor. ‘’İşkenceci’’ kategorisine dâhil olmamış olmak onun için onur verici bir durum.

Buna karşın Nurilerin içinde bulunması, onlara benzemesi konusunda herhangi bir çekincesi yok. Adım adım Nurileşmesi bir yandan koğuştaki diğer Nurilerle özdeşleşmesi anlamına gelirken diğer yandan kendini ötekilerden, işkencecilerden ayrıştırması olarak okunabilir.

Romanda belirli bir grubun dâhilinde olmak ya da diğerlerinden harici kalmak isimlendirme yoluyla dikkat çekici hale getiriliyor. Ana karakter bu iki günlük süreçte adeta yeni bir benlik kazanıyor. Benimsediği, kendini ait hissettiği isim benliğinin oluşumda ve içine düştüğü dünyayı içselleştirmesinde en önemli etken olarak sunuluyor.

 

KAYNAKLAR

Çelik, C. (2006). kültürel sembol sistemi olarak isimler: İsim sosyolojisine giriş. Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD), 6(2), 39-61.

Demirbaş, Y. S., & Gençöz, F. İsim ne söyler: Nitel bir araştırma. AYNA Klinik Psikoloji Dergisi, 7(2), 229-248.

Kızıloğlu, M. (2021). Türklerin ad verme kültüründe ad verici profili. Uluslararası Halkbilimi Araştırmaları Dergisi, 4(7), 45-64.

Öz, E. (2018). Yaralısın. Can.

Yılmaz, K. A. (2014). İsminiz kişiliğinizi oluşturuyor. Posta. https://www.nevzattarhan.com/isminiz-kisiliginizi-olusturuyor.html

Etiketler
Erdal Öz Yaralısın Nurileşmek Zeynep Akyüz isim sosyolojisi