Arabesk mezar taşlarında
Mezar taşlarının arasında yürüyorum
Ölümün içinde arabesk yürüyorum
şu dünyaya dertli geldim
dertli gidiyorum
ben gülmedim gülenlere aşk olsun
kader böyle imiş kime ne deyim
Yazdırmış mezar taşına
Sevim Zorlu, 03.08.2018
Ruhuna Fatiha
Mutsuzluğunu kanıtlamak istiyor gibi Tanrıya
Yaratıldık ve galiba büyük bir değişme değildi bu
Artık hiçbir şey değişmeyecek kadar yalnız yürüyorum
Daha ustaca Yavuz Kılıç’ın kitabesi
temaşa kıl bu cihana
bunun gibi makam olmaz
kimi gelir kimi gider
hiç kimseye mekan olmaz
Kendinin şiiri mi acaba bu
Ruhuna Fatiha
Bu bir sanatçının ruhu
Öleceğimden değil yalnızlığım Tanrım, sadece sana dair
Kimsenin dokunmadığı bir mezar taşı kadar soğuk yürüyorum
cennet mekanın olsun babam
ne göz doyar sana bakmaya
ne ellerim yeter seni sarmaya
ne dil yeter anlatmaya seni
Devam ediyor şiir
Yaşarken hiç söylenmemiş gibi
Bu sabah bahçen ne güzel
Kırmızısını bulamamış iki lale arasında beceriksiz hatlar
Karanfiller ve güller
Benzetmek istemiş birileri burayı cennet bahçesine
Baktıkça mezar taşlarına
Küçümsüyorum ölümlülerin iki çiçekle iki satırla
Sonsuzluğu kazanma hevesini
Hevessiz yürüyorum