Fatihşam
Bebek ağlaması kedi cıyaklaması ve esen rüzgar
arasında Fatih’te cuma namazı için avluda
bulunduğum sıra kulağım hutbede imamın
ana baba hakkını ve aslına bakılırsa
birbirimizin defterine yazıldığımızı anlattığı cemaatin
yarattığı atmosferi tararken gözüm
göğe yönelerek bir şiirimde kimsenin aynı göğü
tecrübe etmediğini söylediğim geldi aklıma
cemaatten neşet eden asabiyet ile tezat
teşkil eden bu durum beni düşündürdü sen tam o sıra
Emevi camiinde idin buradaki göğü oraya taşıyarak
şahsında ortak bir tecrübe yarattığına dair
bir tasavvura başvurdum bu hoş bakış
beni fazlasıyla ferahlattı ama sonrasında
açıklama isteği duydum sezgisel bağıntıyı
burada yaşadığım tecrübe ile senin Şam’da
olmanı mümkün kılan coşkunun bir daha yapılandırdığı
bir yeniden yapılanma olarak asabiyet inşasının
bu kadar da mekanik ifade edilmesi gereken irade imkanının
kulağa değen lehçenin göze çarpan jestin
aşina olmayana yönelip aşinada pekişenin
kim kimin defterine yazılmış keşfin
davetkar emniyetin tedirgin eden tehdidin
işleyen ekonominin karar veren siyasetin
cihadı asgar ile cihadı ekberin
sunduğu malzemeye dokunmaya gayret
ediyorum böylece zihnimin ardında eşgüdümlü
iki kanat olarak korku ve ümidin
tetiklediği cereyan ile genişlesin göğ genişlesin göğüs
bir nebze nefes buluyorum bunca felaketin
ortasında bastığım sert zemini fark etmek adına
yaratılış itibariyle mahfuz bilgiyi insanda
biraz daha sindirerek hatırlıyorum
senin tecrüben bana dahildir
kaygı bu yolla giderilir