Doğunun ordusu ve savaş makinesi


Dünyanın en meşhur tarihsel figürlerinden biri olan Cengiz Han, en büyük toprak temelli dünya imparatorluğunun da kurucusuydu. Adından Doğu ve Batı kaynaklarında farklı biçimlerde söz edilen hükümdarın yaşamı, bugün hala tartışılan konular arasında. Başarılı bir eşkıya mıydı yoksa bir imparatorluğun mimarı mı? Dünya tarihinin kaderini değiştiren bir dahi miydi yoksa güçlü bir orduya sırtını yasladığı için mi başarılı olmuştu? İşte bu sorulardan hareketle Chris Peers, bu konuya meraklı okurlar için önemli bir araştırma ortaya koymuş.

Antik ordular ve savaş tarihi alanlarında uzman olan Chris Peers, Türkiye ziyareti sırasında Cengiz Han’a karşı Batı’nın aksine farklı bir bakış açısı olduğunu fark etti. Batı’da medeniyet düşmanı ve talancı olarak bilinen Cengiz Han, Doğu’da daha farklı tasvir ediliyordu. Batı’daki bu görüşlerin aksine Moğol İmparatorluğu’nun kurucusu Cengiz Han medeniyetlerin yok edicisi değil bilakis Orta Asya’ya istikrarı getiren kişi olarak görülüyordu. Ayrıca onun kurduğu devlet, birbirlerinden haberleri olmayan insanlar arasında iletişimi sağlamış, ticaret ve kültürün büyüyüp gelişmesine katkıda bulunmuştu. Peers için bu çapraşık durum Moğol İmparatorluğu’na ve onun kurucusuna dair bir ilgi doğurdu.

Peers’in Cengiz Han ve Moğol Savaş Makinesi adlı çalışması bir Cengiz Han biyografisi niteliğinde değil. Zira bu niteliği ortaya çıkaracak düzeyde yeterli kaynaklar yok. Peers, çalışmasını daha çok Moğol ordusunun organizasyonuna, taktiklerine, harp meydanındaki performansına ve kumandanlarına odaklanarak hazırlamış. Moğolların dünyanın büyük bir bölümünü nasıl ele geçirdiklerini, disiplin ve motivasyon kaynaklarını nereden bulduklarını detaylı bir şekilde açıklamış. Ayrıca bütün bu unsurların ve ek olarak askeri teknolojinin Moğollara nasıl üstünlük sağladığını yahut bunu savaş meydanlarında nasıl kullanarak zafere dönüştürdüklerinin de bilgisini bulabiliyoruz.

Moğolların bulundukları coğrafyanın genelinde bozkır iklimi yaygındır. Yazları sıcak ve kurak kışları ise soğuk geçen bu coğrafya, insanları göçebe bir hayata itmektedir. İnsanların gündelik hayatını derinlemesine etkileyen bu koşullar şüphesiz savaş alanlarında da etkisini göstermiştir. Bu durum Moğol ordusuna yerleşik yaşamda olan toplumların askerleriyle savaşırken avantaj ve dezavantaj sağlıyordu. Genellikle yılda iki defa yaylak ve kışlaklar arasında gerçekleşen göç hareketi binlerce insanın kilometrelerce uzağa nakli demekti. Bu durum savaşın lojistiği için mükemmel bir hazırlıktı. Ayrıca yapılan av seferleri de savaş meydanında kullanılan silahların bir nevi pratiği şeklindeydi. İşte Peers, Moğol ordusunu ve Cengiz Han’ı içlerinde bulundukları coğrafyadan ayırmayarak dönemin koşulları içinde analiz ediyor. Cengiz Han ve Moğol ordusu hakkında değerli bir çalışma olan Cengiz Han ve Moğol Savaş Makinesi Ketebe Yayınları etiketi ve Harun Tuncer çevirisi ile raflarda. Keyifli okumalar.

Etiketler
Chris Peers Cengiz Han Cengiz Han ve Moğol Savaş Makinesi Ketebe Yayınları Zeynep Cur Harun Tuncer